ÇALMANDA’YA GEL
Dört tarafının harmanını
Gör dağların ormanını
Hasretinin dermanını
Bulursun; Çalmanda’ya gel
Hamamüstü’ne kurulur pazar
Asara çıkıp eylersin nazar
İçinde çok derin bir huzur
Bulursun; Çalmanda’ya gel
Nostaljilerin kalksın şaha
Geldiysen, gel bir daha
Geçmişlerine bir Fatiha
Okursun; Çalmanda’ya gel
Gez susuzun sırtlarını
Gör dedenin yurtlarını
Varsa içindeki kurtlarını
Dökersin; Çalmanda’ya gel
Gençleri, yaşlıları, pirleri
Oyum açınca yeşil pürleri
Oğlak kuzu güttüğün yerleri
Görürsün; Çalmanda’ya gel
Bu şiiri yazdım kalmasın ahım
Çalmanda dan gayri yok ahvalim
Hiç olmazsa bir sıla’i rahim
Yaparsın; Çalmanda’ya gel
Çalmanda değişti demeyesin vay
Eski hatıran varsa birer, birer say
Tanıdığın yoksa bile, her evde çay
İçersin; Çalmanda’ya gel
Söz sözü açıyor hâsılı kelam
Derim ki garip olmasın sılam
Hısım, akraba, eşe, dosta selam
Verirsin; Çalmanda’ya gel
Kacaroğlum der, canandır can
Köy deyince değersizdir mercan
Şeyhleri aşınca büyük heyecan
Bulursun; Çalmanda’ya gel
10.10.2009
Mevlüt KACAROĞLU